2 Şubat 2011 Çarşamba

NEDEN.BOTKAN: 10 .m abdal

neden botkan 10

++++++++++



YEZİDİLERİN TARİHİ HAKINDA: ŞEYH ADİ KİMDİR: ŞAYTANIN DÜŞMALIĞI






=NEDEN BOTKAN =
yezidileri saptıran kişi: işte bu sinsi düşman birde bilgi
yönünde çok bilgili çünkü melaikelerın yanında ders görmüş ve alim ve zakir bir şahsiyete sahipti, ama onda inat ve ademden kıskanır, ve kibir hasılatı ve kendini büyük görmek vardı, ve kibri yüzünden allahın c.calalluhu,nın emrıne karşı gelıp ademe secde etmeyip kendisinin ademden üstün oldüğünü söylemiş, ademin topraktan yaratıldığı kendisinin ataşten yaratıldığını ve ataşın topraktan üstün olduğunu söyleyip allah,ın c. c un emrine karşı gelmiş ve ceza olarak cenetten kovulmüş ve dünya yüzeyine atılmiş, kıyamete kader ne kötülük yaparsa yapacaktır ve hadefınde insan oğlu vardır. bu gaye kıyamete kader sürecektır işte şeyh adi,nın kavmını bu gaye ile saptırmaya çalışır ve kendi yolluna kurban ederek
islamden saptırır nefse hangi şey güzel gelirse bunu önerir bu kinci, ve uslanmaz ve nankör yaratık bu güzel insanları kandırır ve kendisine köle eder. zaman akıp giderken gerçek şeyh gelecek diye nasıl tuzak hazırlayacak bu gaye güder
şeyh adi,nin öldürülmesi : bu kinci ve nankör yaratık bir
plan hazırlamaya çalışır, nasıl bu allah dostunu ortadan kaldıracak, bu insanları asırlar boyunca kendine köle edecek, çünkü bu işi kökten hal etmek istiyordu kendi yapmaya selahyeti yoktu, çünkü Allah c.c .bu gücü ondan almiş yalınız vesvese verır ve yol gösterir ama kendine bağlayanlarla yaptırır tarih boyunca hep böle yapmiştir bu kinci cinni yaratık içindeki kötülüğü dişe vurmadan şimdi ben gidiyorum fakat bana benzeyan biri gelır sizi azarlar sakın ona inanmayın. ellerinizde ne geliyorsa onu yapın onun bu yorumunda onu öldürme vardı her zaman bu nankör ve ası yaratık böyle tuzaklar hazırlar kimini tuzağına düşürürsa o kişi ve kişiler husrana uğratır ama bu kötü yaratık bu olayların keyfını çıkarır. Şeyh adi kendi beldesıne gelınce kavmının değiştiğini görür islam dişi heraketleri sezer, kavmini ihtar eder bu kötü fiillerının bırakmalarını söyler artık kavmı ona yabancı olmuştu, birilerı merıkın (adamın) söylediği budur bizi saptırmaya gelmiş şeyhımizin şekline girmiştir ve gerçek şeyhını öldürürler. asıl felaketın içine girerler pişman olurlar ama iş işten geçer
çünkü kılvuzları meleki tavuz (şaytan, iblis,) olmuştur istediği yöne çeker olmüş ve şeyh adi hazretlerıne bir kabir yaparlar hem bu allah dostunu senenın belırli bir gününde ziyaret ederler fakat aci tarafı nankör ve kinci yaratığın yollunda giderler ve ona haksızlık yapıldığını düşünürler ataştan yaratılmiş ataş onu yakmaz sanırlar.) işte yezidilerin kısaca geçmişleri ataştan yaratılmiş ataş onu yakmaz diyanler var düşünmezlerki lezar ışını var diğer ataşları yok eder.
ataş ataşı yakarmı: bu olay batmanın çevre köylerinde
ceryan etmiştir batmanın çevre köylerinden bir yezidi içine bir kurt düşmüş nasıl merıkı (şaytanı) ataş yakar bir türlü akılı almıyordu komşu köyü müsülman olan bu yezidi sorunun cevabı bulurum bahanesiyle müsülman köyüne doğru yol alır bir bakarki köylü bir imam çift sürüyor barı bu imame sorayım ne cevap vercek ve yezidi, kolay gelsın kırve imam sağul kırve,
yezidinin sualı: yezidi kırve siz diyorsunuz merıkı ataş
yakacak öyle bir şey memkün değil merık ataştandır ataş ataşı yakarmı, imam anladıkı bu yezidi sözlu cevaba kanmaz öyle bir cevap vermeli kanı bir şekilde inansın.
imamın yezidiye masajı : imam yezidiye kırve sen uzak-
sın sesini duymuyorum bir az beri gel yezidi az beri gelıp yine soruyu tekrarlar fakat aralarında mesafe vardır imam kırve kulaklarım ağır işitiyor yanıma gel yezidi imamın yanına gelır ve şöyle der merık ataştan yaratılmiş siz onu ataş yakar diyorsunuz ataş ataşı yakarmı akılım bir türlü bunu kabul etmez kırve imam., imamde bu yezidiye vurmak için yerden bir toprak tezeğini almiş var gücüyle yezidinin kafasına vurur yezidi kanlar içinde kalır of anam imam benı öldürdü deyip doğrü evine gelır,
imamin ziyaretı: imam hiç bir şey söylemeden bir iki gün
bekler ve birileri imama sen falanca yezidi öldürmüşsün, bir toprak parçası vurdum der ordekiler imam efendi o yezidi yatağa girmiş diyorlar imamin yaptığı heraket bilinçli yapılmişti oda böyle bir şeyi bekliyordu veyezidiyi ziyaret etmeye gider yezidiye geçmiş olsun der çokmu kötü vurmuşum der yezidi kırve bana çok fena vurdun imam zaten böyle bir lafı bekliyordu aman kırve toprak toprağı acıtırmı sende topraktan yaratıldın ve bir toprak parçasi sana vurdum, yezidi işin farkına varır kırve imam doğru söylüyorsunuz allah isterse ataş ataşı yakar nasıl toprak toprağı actığı gibi.
Meleki tavüz : yezidiler şeytana meleki tavız derler bu
yönde onun yolunda giderler ve onlara keşif yönünde melki tavız bir şeyler gösterir çünkü onuda kendine göre bir levhası vardır (keramet ehlı olmaya aday olan bir müslüman ilk önce şaytanın levhasını görürler eğer bu kişi sabır edip ve bir mürşide bağlı ise allahın yardımıyla şaytanın lavhını geçer ve levhu mahfuza erişir bunlara keişf ehli denir).
Merık : merık yezidilerin kuladıkları bir deyimdır bunu
şaytan için kulanırlar çunku aslaşaytan demezler ve şaytan ismini söylemekten korkarlar :
devamı. neden botkan : 11, m abdal
=====================


= NEDEN BOTKAN =

Merık : yezidilerın kulandığı şaytan için bir isimdir
yezidiler ayırca ş harfını bile kulanmazlardı ama şimdi bu deyimler devam etip etmediğini bilgimiz fazla yoktur.( bir konu bir gün bir yezidi tenha bir yerde hafifça şaytan der korkular için de sağa sola bakar kimseyi göremez az daha sesini yükselterek şaytan der yinede etrafına bakar yine bir şey yoktur sesini az daha yükselterek şaytan der yinede tepki göremez artık korkusu gitmiştir avazı çıktığı kadar şeytan diye hakırır ve korkusunun yersız olduğunu anlar.) not bu kelimeler önceden geşmiş olduğu için elımde geldığınce açıklama yaparız inşaallah,
Şeytan : asıl ismi iblistır (anlamı allahın indinden ko-
vulmuş ve terd edilmiştir) şaytan ismi genel anlamında kulanılır insi ve cini şaytanlar için kulanılır.
Siirt : siirt türkiyenın 56 plakalı bir ilidir sirrtin yerlileri
mahalmi derler fakat onlar arap asılıdırlar ve daha sonra alıka yürüklerı yerleşmişlerdir p,k,k,nın çıkışıyle köylerin boşalmasıyle beraber botan beldesindeki köylerden göçen çok olmuştur, bazı devlet düşmanları millete işkence edip ya teröris yapar yada göçmeye zorlarlardı.
Mahalmi : güney doğu anadolu bölgesin deki dilini değ-
iştirmeyan arap kökenlilere mahalmi denir
kervan : develerle yahut katırlarla yada merkeplerle
bir yerden başka bir yere eşya götürüp getıren vasıtalı topluluğa kervan denir.
han : kervanlık yapanların gece kalmaları için yapılan
yapılardır bunlar ekseri konaklama yerleri olup devlet vaya hayırat sahiplerı tarafında yaparlardı. ( bir konu raman aşiretine mansup bir pir bu hikayeyı bendenize anlatmiştir. muhyedin amca, anlatır.
handeki gömü: bir zamanlar tor bölgesinde kıtlık baş
gösterır ahalı nerde ekmeklık buğday vardır diye seferber olur ama öyle bir müjdeli haber duyulurki ahalinin gönlüne su serper haranda dünylar zengini bir adam var yanına kim giderse ona istediği buğdayı verir tordeki kervan bu kıtlık zamanında bu zengin kişinin köyünün yollunu tutar bu kervan ancak bir kaç gün haran beldesine varır bu kervan açlıktan kıvranırlar çok kötü şartlar içinde oraya varmişlardi, artık ev sahibi hem onlara yemek hazırlar bu kervan uzaktan geldığını biliyordu bu insanlar kıtlık içindedırler bir an önce sofrayı kurma telaşına girer ama bir enteresen bir durum ortaya çıkar kervenın içinde genç bir delikanlı var ev sahibinin zenginliği ona layık göremez fakat bir konuyu unutmuştur insani zengin ve fakir eden allah,tır derin sırlara vahıf değildir. işte bu genc yüzeyı düşünür ve şöyle der bu adamın bir gözü kör ve kıyafetına bakın bu kadar zenginliğe müstahak değildir, bu lafları ev sahibi duyar ve delikanliya bir ibret çemberıde bir şeyler vermek ister fakat kervan uzaktan gelmiş ve bir kaç gündür bir şey yememişlerdır ama yedırse nasihatın değerı fazla anlayamazlardı, ve hızmetkarlere sofrayı toplayın bu genç bu zengiliği bana layık görmemiştir onun için başımdeki olaylarından birini anlatacağım kimi layık olup olmadığını bir nebza olsa belki anlarsınız hikayemden sonra size yemek yedırırım, ev sahibi anlatmaya başlar.
kimin neye layık olup olmadığına ancak o yüce allahın c.c.hunun işidir beyler bana iyi kulak verın bu olayda büyük ibretler vardır.
bingölden harana gelen terş: yılarden bir yıl bingöl çevre
sinde bir az kuraklık oldu terşimi közü ( otlu bir mera) bol olan bir yer bulmam gerekiyordu kışın son aylarındaydım anıdan beynimden şimşekler çaktı haran beldesi hatırıma geldi iyalimi toplayıp hazırlık yapılmalarını söyldım sonra harana doğru yol aldık terşin önünde atıma binmiştim ıyalım ve terşım arkamda yavaş yavaş yol alıyorduk nihayet fırat nehrin kıyısına varmiştik o sene çok çetin olduğu için fırat nehri donmuş yol üzerinde geçiyordu atımın üzerinden karşıya geçtim şöyle bir arkamama baktım yedi oğlum ve yedi gelınım birde yüzlerce küçük baş davarım gördüm allaha şükür edeceğine gurur ve kibir hisine kapıldım o anda o donmuş buz dörtan tarafından çatlamaya başladı buzün sesi ve çocuklarımın sesi ve terşimin sesi bir birine karıştı ve donup kaldım ne yapacağımı bilmiyordum atımdan inip acı bir treji içinde kalmiştim sanki zaman donmuş her şey alehime dönmüştü zar zor ayakta duruyordum atımın dizginlerini ellerimden bırakmadı ve elimdeki cirit,ti çenemin altına koyup o şekilde ancak ayakta dura biliyordum atım ani bir haraketle çenemin altındeki cirit gözüme girdi ve o an gözümü kayıp ettim gözümden kanlar akmaya başladı kendi derdıme düştüm
gözümdeki acıyı nasıl dindıreceğım ve bu halımle atıma binip yakın bir köye gittim bu perişen halımı görenler oldu ve benimle ilgilendiler gözümün acısını dindirmek için yapay ilaç kulandılar (koca karı ilaçları) çocularımı ve terşimi o an unutmuştum ve en sonunda her şeyimi kayıp etmiştim bir anlık kibir ve böbürleme sonucunda her şeyin yaratandan geldiğini biliyordum kendime geldiğimde kardeşimin yanıne gitmeye karar verdım
süriye,ye yolculuk: kardeşim süriyede duruyordu o
zaman sınır yoktu kardeşımin yanına vardım başımdan geçeni anlatım kardeşım beni evlendırmek istedi ne kadar karşı çıktıysam beni dinlemek istemedi evlendiğim gece yarısından uyandım bana doğru dahbenın geldığını gördüm kimsin necisin diye seslendım fakat cevap yok ve üzerime doğru gelmeye başladı silahımı alıp böğrune bir ok attım ve yere devirdim yanına vardığımda yeni evlendiğim hanımımdı büsbütün bunalıma girdi sabırdan başka ellimden bir şey gelmiyordu bir de kardeşım beni rahat bırakmıyordu beni teseli etmek için her yollu deniyordu ama benım imtihanden geçtığımı bilmiyordu bana mal mülk teklif ediyordu bense onu kırmamak için bahçesinde bir meyve ağacı seçtım şansımın dönüp dönmedığını ancak bu şekilde anlaya bilirdim meyvaler olgunlaşınca seçtığım ağaç kurumuştu ancak bu şekilde kardeşime cevap verebilirdim yinede gönlümü almak için ellınden geleni yapıyordu.
gaybın içinde dönen şans: bu duruma bir iki yıl daha
devam ettim üçüncü senanın sonunda seçtığım meyva ağacı bahçeden beli olup bol meyve verdiğini buldum artık yaratan benımle olduğunu biliyordum içimde tükenmez bir mutluluk vardı nihayet ve kardeşıme vede edıp gitmek istedim kardeşım yinede yanına bir az sermaye al fakat ben bir şey almak istemedim ve yolla koyuldum ve kayıp ettiğim terş ve evladlerımın mekanına doğru bir şeyler beni çekiyordu akşam üzeri bir hana vardım fakat o hande kervenler yüklerını yülüyorlardı ve niçin bu akşam üzeri gidiyorsunuz onlara sordum şöyle cevap verdiler gece bu hande kalan kayıpoluyor onun için burası kervancilere kabus olmuş.
handeki define: artık içimde hiç korku yoktur hep
düşüncem ve gayem iyi bir kul olmak geçiyor ve beni her tehlikeden kuruyacak bu düşünceyle çevreden çalı çırpı topladım ve akşam ataşımi yaktım han içi yavaş yavaş karanlık olunca eskide yetırdiğim hanımımı ve çocuklarımı ve terşımı hatırlamaya başladım ve bir filim şeridi gibi gözlerimin önünde geçiverdi bu olayın bir kaç saniyede vuku olduğunu kendim şahit olmuştum ve yaratan beni uyardığını biliyordum bu düşünceler arasındayken gece yarısına çoktan gelmişti ben ise yatmamaya gayret ediyordum çünkü zamansız uyku düşmandır bu düşmana yenilmemek için elimden geleni yapıyordum (misafirlerin dayanması son safahaya gelmişti gizliden o gence çıkışıyorlardı ve sen bizim yemeğimize engel oldun diyorlardı.)bu hande gece kalanlar gayıp olup gidiyordu her ne ise bu geceleyın gelıp burdahi insanları yok ediyordu ben bu düşünceler içerisinde iken büyük bir hişirti hanın bir köşesinden gelmeye başladı hafifça ataşım oraları aydınlatıyordu sanki yerlere sürünüp biri geliyordu içime bir korku düştü ama yaratan benımle olduğunu biliyordum ondan izinsiz bir yaprak bile daldan düşmeyeceğini biliyordum ve kendime cesaret vermeya başladım ve sesin gelen yöne yöneldım birde ne göreyim gözlerı parlayan bir ecderha(yılan) bana doğru geliyor kılıçımı kınından çıkarıp öylesıne durdum iyice yanıma yaklaştı beni yutmaya çalışırken allahtan yardım istedim ve kılıçımı kafasaına çaldım ve bu ejderhayı parçalara böldüm, bu ejderhanın bir eşi daha var düşüncesiyle bir ağaç parçası meşale yaptım ejderhanın geldiği yöne doğru gittim kayanın içinde bir yarık vardı yarığı takip ettim bazı yerler çok dar oluyordukendimi sıkarark geçiyordum sanki biri benim hedefe varmam için beni teşvik ediyordu var gücümle ilerliyordum o dar yarığın sonunda geniş bir odaya girdim odanın ortasında altından elmasa kadar ne ararsan vardı artık sabırın karşılığı bulmuştum sabaha kader rahat uyudum orda bulunan en yakın köye indim yedi adam katırlarıyla beraber kıraladım gördüğünüz bu arazıları bu defineyle aldım yine allahıma binlerce şükürler olsun yedi oğlan yedi gelin verdi, veren de o alanda o gerisi hep bahane. ev sahibi hizmetkarlere seslendı artık sofrayı kurabilirsiniz..?
yerleşim birim leri içindeki hanlar ekseri paralı olup yerleşim birimleri dışında kalanlar ücretsızdiler,
lider: her hangı bir topluluğun önderi veya önde geleni
o topluluk bu liderin emriyle heraket edip ve sözüne uyum sağlarlardı: devamı neden botkan : 12
___________________


MİREK.SEYİD. ŞERİF.FATIMAT-UZ-ZEHRA. MUHAMMED S.A.V.



=NEDEN BOTKAN =

Mirek: lider veya öncü bir kaç aşireti yöneten kişilere
denir. eskiden kürtleri yönetene mir derlerdi
Seyid: seyid kime denir hazreti fatıma annemizin
r.a.nın oğlu hz, hüseyın r.a. soyundan gelene seyid derler (seyid büyük veya önder anlamındadır, bu büyüklük nerden gelir hz peygamberimiz muhammed sallahu alayhı vesellam torunları olduğu için bu tazim ve büyüklük ordan gelir )hz peygamberimiz s.a.v,ın soyu hz fatıma r. a.annemizle devam etmektedır bu sayede hz hasen ve hz hüseyin r.a,nın soyundan gelenler her zaman ümmete lider veya önder olmuşlardır yani ümmet için gemi olurlar çünkü onlardan şayh ve keşif ahlı çok çıkar,
seyidler yeşil sarık sararlar nedeni hz hüseyın r.a kerbelade şehid edilip onun soyun tek zaynal abidin r,aleh kurtulduğu için soyu az olduğu için değer verilmiştir.
Şerif : şerif hz hasen r.anhu,nun soyundan gelene denir
hz hasenın soyu daha fazladır bunlar beyaz sarık sararlar bunlarda aynı soyden gelmektedır bu deyimler sonraden ortaya çıkmiştir hz hasen hz hüsyinde r.a. rasullahın ehli beytındedır, yani anlayacağınız hz peygamberimiz s.a.v,ın zereleri onların vücüdlarında bulunduğu için ümmet bunlara sagıda kusur etmezler ümmet şuanda büyük kumandanı beklemektedır yani islami birleştırıp küfrün bütün kapıları kapatacak allahın dinini asrı sadet gibi yeryüzüne hakim kılacaktır bu kumutan hz mehdidir bu şerfli komutan şeriflerden meydana gelecektır, ya rabbi şayet onun devrine varırsak ona hızmetkarlerden eğle amin. bu konuları yazmaya kalksak kitaplar dolacak ellimizden geldığı kader kısa yazmağa çalışıyoruz bu kelimeler daha önce geçtıkleri için açıklama yapmak zorundayız,
fatımat-uz-zehra : hz fatıma annemız radıyallahu anhu
hz peygamber s.a.v ,ın ufak kızı olup miladı 609 yıllında doğmuş 15 yaşında iken imami ali k.v le evlenıp bir yıl sonra hz hasan r.a dört yıl sonra hz hüsyın r.a,hu doğup muhsin ve iki kızı vardır yani toplam çocuk sayısı beştır muhsın daha ufak iken vefat etmiştır hz fatıma annemiz r.a 23 yaşında iken vefat ettiler mazarı şeriflerı cennetı bakıdadır ehli bet,ten ilk o hz peygamberden s.a.v den sonra vefat etmiştır allah c.c ,hunun emriyle hz ali ile evlendırıldıdi ve mihrine ümmetın günahkar kadınlarına şefaat ,tı ekledı yanı mal mülk istemedı günahkar kadınlara şafatçi olcak. ve hz ömer,ın kayın velidesidır. bir bahaneyle hz ömer r.a onun sütünden bir yudum içmiştir, olay şöyle ceryan etmiştır, hz ömer r.a gözüm ağrıyor diye bir kaşık süt istemiş, gözüme koyacağım diye ama gayesı kadınların seyıdıne evlat olmakmiş. fatıma r.a annemiz yüzü beyaz olduğu için zehra demişlerdır meryem,den sonra cennette, kadınlerın seyıdıdır, fatıma annemiz r.a nifas ve hayız görmezdı, çok zeki bir hanım efendiydi, hiç bir zaman hz ali k.v yu üzmezdi.. ( bir gün peygamberimiz s.a.v. ya ali, allahı c.c ne kadar seviyorsun. imam çok dedi. ya ali beni ne kadar seviyorsun. çok dedi. ya ali fatıma,yı ne kadar seviyorsun. çok dedi. ya ali hasen hüseyini ne kadar seviyorsun. çok dedi. hz peygamber s.a.v bunlarınn aralarında bir sınır olması gerekır, ve hz ali r.a mahçup olup eve gelır, hz fatıma annemize r.a. anlatır bu olayı. hz fatıma r.a bundan kolay ne vardır der, ve şöyle der...
Allahı c.c u aklımla imanımla çok seviyorum..
Resüllallahı kalbım ve imanimla çok seviyorum..
Fatımayı nefsım ve imanimla çok seviyorum..
Hasen ve hüseyini şavkatımla ve imanımla çok seviyorum. diycektın.?
hastalara adak: bir ara hz hasen ve hüseyin
hastalanırlar , hz ali ve hz fatıma annemiz iyileşmeleri için, üç gün oruç adarlar, iyileşirler, bunlarda oruca niyet ederler. birinci günü tam iftarı yapacakları sırada. yetimler kapılarına gelip allah için sadaka isterler, evlerınden o yemekten başka bir şey bulunmadığı için, o yemeğını verırler ve ikinci güne sahursuz niyet ederler. akşam iftar edeceleri sırada. bir fakir kapıda sadaka ister, yine iftar yemeğini verirler. üçüncu günün orucuna yemeksız niyet ederler, akşama iftar edeceklerı zaman bir esir, sadaka ister. ellerindeki yine verırler. bu olay sonunda bunların hakında, insan süresinde.. 7-9 ayetı kerimeler inmiştir )
mekke(  : m abdal.a
hz peygamberimizin s.a.v.ın haneyı saddetleri(evlerı)
Muhammed s.a. v : hz muhammed salallahu alehı
vesellam. şimdi nerden başlayacağımı bilmiyorum, az da olsa fahri kainetın hakında, yazmak istiyorum, fakat yazmaya gücüm yetmiyor ve allaha sığınıp, az bir cüzü onun hakında yazmak nasip edecek inşaallah. 18 bin alemın özü. alemlerın gözlerının nuru. velilerın sönmeyen aşk ataşı. allahın sevgilisi. kainetın oluşuna sebep. adem a.s, afına sebep, yaratılanın ilki, peygamberlerın sonucusu.
allaha inanların cennet anahtarı, ümmetın şafatçısı. kıyamette peygamberlerın öncüsü. dünyanın en güzeli, insanların en şafkatlisi. yeryüzüne gelen rahmet pınarı ümmetın kötülüklerine üzülen. zaiflerın hamisi. dertlilerın sığınağı.rasüli sakaleyn (cinilerin, insanların peygamberi.) kusuruma bakmayın milyonlarca dilim olsa onu meth etmeye gücüm etmez..
muhammed s.a.v. mekkede doğup, medinde yaratana kavuştu, 63 yaşında iken Vefat ettiler.. doğmadan bir kaç ay önce babası, 6 yaşında iken annesı vefat ettiler . dürül yetim (yetimlerin incisi) lakapıyle anıldı.. dedenın himayesinde 8 yaşına kadar kaldı. dedesı vefat edınce (Abdulmutalıb). Amcası ebu talip,ın yanında büyüdü ..
devamı: neden botkan:13

____________________________

MUHAMMED S.A.V. KUTLU DOĞUMU : ÇOCUKLUĞU:


=NEDEN BOTKAN =
HZ peygamber s.a.v. daha sonra amcası ebu talib ,ın
yanında büyüyür ebutalib onden önce yemek yemezdı ilk önce onun el atmasını istiyordu, 25 yaşında iken hz hatica r.a annemizle evlendi ilk önce kasım adındaki çocuk doğar bu yönden hz peygamberimize s.a.v. ebul kasım denılmiştir. 40 yaşında iken hira mağaresınde kendisine vahi gelmiştir 53 yaşında iken medineye hicret etmiştır 63 yaşındaiken vefat etmiştir.
mekkeyı mukerremenın genel görüntüsü hira dağından
Kutlu doğumu :muhammed s.a.v. Rabiulevvel
ayın 12,sinde pazartesı sabaha karşı dünyaya teşrif ettiler. miladi 571 20, nisan o gün daha güneş doğmadan, dünya onun nuruyla aydınlandı.
o kutlu nur doğunca çok mucizeler, meydana geldi.
Doğduğu zaman sünetlı göbek bağı kesikti. doğduğu zaman secdeye kapanıp, ümmeti, ümmeti,(ümmetım ümmetım) diye sölerdi. Birde şahadet parmağını kaldırıp, lailaha ilallah ena resulallah (allahtan başka ilah yoktur ben allahın resüluyum).diye söylerdi,
(doğumuna hayvanlar melekler arz ve bazı bilginler sevinmişlerdi bir birlerine müjdeleyorlardı. fakat insanların çoğu medeniyet zulmatında idi edebiyat son safhada, ama hak hukuk insan haysiyeti ayaklar altında, gücü yeten yetene hür insanları köle olarak, satarlardı. kaabeyı şerifede üçyüz kusur put vardı, ne yazki o edib insanlar, bunlara tapıyorlardı. bunların üzerinden rant sağlıyorlardı. kız çocukları diri diri toprağa gömülmeyi, adet etmişlerdi. fakat bazı bilgi sahipleri kimseler onun yollunu gözliyorlardı. o gelecek yeryüzünde, zülmat perdesını, param parça edecektı. ah o gelse diye inliyorlardı. bir yaratık vardı,(iblis) doğumundan rahatsız olmuş köşe bucak kaçıyordu. çünkü onun nuruna secde etmemişti. (sevinmemişti saygınlık göstermemişti), kendini insandan üstün görüyördü, allahın emrini hiçe sayıp karşı gelmişti, bu yüzden allahın c.c. tarfından kovulmuştu, cenneti ona yasak etmiş, kiyamete kadar insalarla üğraşacak, ve putlara yardımcılerını koyup, kendine inananlara, ğayıptan haber verırlerdı,. çünkü onlar semaye çıkıp melekleri dinlerlerdi. ama o nur doğmuştu. bu iblis avanelerıne semanın, kapılarını kapatmişti. artık bu sinsi düşmanın değerı kalmiyacaktı. onun için, iblisi bir sıtma hasatalığına tutulmuş, nasıl insaları kandırıp, kendine bağlacaktı. bir türlü çare bulmuyordu. ama avanesınden biri şöyle dedi ümmetın içine kıkançlık, dünya malına bağlılık, ölüm korkusunu koyarız dedi. iblis bu sözler işitince, ancak kendine geldı. iblis bu sözlere çok sevindi. ancak bu şekilde onları kandıra biliriz..? medayin şekrindeki, kisranın sarayından 14 burcu yıkıldı kisra korkunç bir rüya gördü. kısra taabasındeki bütün bilgin leri toplayıp gördüğü ruyanın yorumunu istedi. danişmanı ancak satıh bu yorumu yapabilir. bin yıllık yanan mecüsi ataşları bu gece söndü, artık yeryüzü o kutlu nura kavuşmuş, Nihayet yahudi bilginlerin beklediği son peygamber s.v doğmuştu, çünkü gökyüzünde yeni bir yıldız görülmüştü.. kaabedeki putlar yüz üstü yere yıkılmişlerdi, müşrükler korku içinde ne yapacaklarını bilmiyorlardı.. insanların mükaddes saydıkları save gölü, suyu çekilip kurudu.. bin yıldan beri suyu akmayan semave nehri, artık suyu akmaya başladı (şam tarafında bulunan bir nehir yatağı.) ..
Çocukluğu : peygamberimiz s.a.v ,mi annesi amine
hatun 9 gün emzirdi. sonra ebu lehebın ceriyesi süvebe hatun günlerce, emzırdi.. daha sonra süt anneye vermek için aday arandı, o yıl sad kabilesında kuraklık olmuş beni sad kabilesi kureyşın zenginlerının çocuklarına, dadılık (süt annelığı). yapmak için geliyorlardı. halime hatun,da bu gaye ile mekkeye gelmişti, o serveri aleme süt annesi olmuştu.. rüyaden Gördüğü nura kavuşmuştu, o büyük devlete kavuşmuştu.. o kondakdeki nur, halime hatunun sağ memesın emip sol memesını, süt kardeşına bırakmişti.. artık halime hatunun beldesınde kuraklık bitmiş. o nurun sayesınde toprak yağmura doymuş. hayvanlerın memelerı süt dolmuş..
iki aylık iken emekliyordu..?
üç aylık iken ayakta durmaya başladı..?
dört aylık iken duvarlara tutunarak yürüyordü..?
beş aylık iken yürümeye başladı..?
altı aylık iken iyice yürümeye başladı..?
yedi aylık iken her tarafı dolaşıyordu..?
sekız aylık iken anlaşılır şekide konuştu..?
dokuz aylık iken gayet fesih konuşmaya başladı..
on aylık iken ok atmaya başladı..?
dukuz aylık iken konuştuğu sözler, bu sesler kendisinde duyulurdu. la ilahe illallahu vallahu ekber velhamdülillahi rabbıl alemin..?
bismillah demeden hiş bir şeye dokunmaz çocok oyunlarından uzak dururdu.. çocoklara oyun için yaratılmadığını söylrdı.. asla yemeğı sol elliyle yemezdı..
devamı. neden botkan : 14. m abdal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder